Kıymetli dostlarım;
Kaleme aldığım konu-larda, hiç kimsenin güdümü söz konusu olmadı – olamaz.
Buna izin vermedim vermem.
Ayrıca, doğrusu bu ki; bu konuda ciddi olarak teklifi olan da (herhangi bir yayın kuruluşu dışında, dergi-gazete gibi makale yazı teklifi aşamasında) olmamıştır.
Fakat, yazılarımın yayını-dağıtımı konusu her zaman dostlarımla istişare ile gerçekleşmiştir.
Bu konuda; yardımcı olan, fikir ve deneyimi ile destek olan dostlara içten teşekkür ederim.
Gerek e-posta ve gerekse blog ortamına pek çok mesaj aldım.
Bu mesajların hepsini cevapladığım kanısındayım. Bu trafikte atladığım oldu ise cevapsız bıraktığım dost kaldı ise lütfen bağışlasın…
Dostlarımla yaptığım önceki istişareler neticesi olarak, yazar ve aydınlarımıza dilimizin döndüğü kadarı ile gerçekleri sunmaya çalıştık ve doğruları, ülkemiz gerçeklerini anlatmaya çalıştık. Bu konuda ne kadar başarılı olduk, netice olarak yazıların içeriği ve muhatabın anlayış ve yaklaşımı ile açıklanabilir.
Ülkemizin getirildiği uçurum kenarını görmesine rağmen, bu ülkenin aydın hareketlenmesine (ayağa kalkmasına) ihtiyacı olduğunu bilmesine rağmen, içinde bulunduğumuz süreç içinde halkın siyaseten doğru bilgilenmesine, gelişmeleri tek boyutta değil 3 boyutta bilgilendirilmesi ihtiyacı bas bas bağırırken, siyaseti unutup spor yazarlığına soyunmak, antrenör ve taktiklerini eleştirmek, devlet erkanı ile yurtdışı seyahatler yapmak…
İşte DemotikE bu yazar – aydın geçinen avane ile muhatap oldu. Bu tutum ve davranış içindeki (sözde halka yazanlara) bir şeyler anlatmaya çalıştı.
Takdirini sizlere bırakarak iki konuya daha açıklık getirmek istiyorum.
E-Posta ortamında yazılan yazılar ile blog ortamında okuyucuya sunulan yazılar, gerek konu ve gerekse içerik olarak ve ayrıca bir noktaya kadar uslup olarak farklılıklar taşır.
Bu konuda birkaç eleştiri almıştım, sanırım bu cevap yeterli olacaktır.
Diğeri; DemotikE’nin blog ortamında yazılarının istikrarlı olmadığı yolunda. (Bu tarz eleştirileri sadece blog ortamında izleyen dostlarımdan aldım)
Dileğim o ki; yukarıda yaptığım açıklamalar, bu çizgide eleştiride bulunan kıymetli dostlara da yeterli açıklama olmuş olsun.
Yarın, birlikte olmak dileklerimle.
Dostçakalın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
"Yazılarınızı bloga koymanız için" biraz yüksek sesle bağıran bendim.
Bu arada, biraz haksızlık ettiğimide bu yazınıza bakınca anlamış oldum.
Hoşgörünüze bırakıyorum.
Doğrusu bende olsam o yazdıklarımı yayınlamazdım.
Hoşgeldiniz mi demek lazım pek karar veremedim ama iyiki geldiniz demekte yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
Başarılar dileklerimle.
Sizde dostumca kalın.
Kıymetli dostum Usta'ya;
Gerçekte sizin varlığınız benim için onur ve moraldir.
Samimiyetinize teşekkür ederim.
Sağolun.
Beyaz Kalpaklı dostumuza;
Bu dostumuz, zaten söylenecekleri kendi söylemiş.
Yüksek sesle konuşması, kötü anlamda anlaşılmamalı. Bazen, teşvik çizgilerinde bu usluba da sarılmak gerekebiliyor.
Dahası kendisine ancak ilgi ve yakınlığından dolayı teşekkür etmek kalıyor.
Dostlarım
Dostçakalınız.
Yorum Gönder