BLOGGER'a TEŞEKKÜRLER DemotikE

13 Ağustos 2009 Perşembe

Bakalım bu "toruna" kimler sahip çıkacak

AKP Kadın Kolları Başkanlığı, "kürtçe" bir sloganın yer aldığı “demokrasi manifestosunu” (!) geri çekmiş.
AKP antetli matbu evrakta, Kürtçe yazı ve slogan olması, gerek halkın tepkisi ve gerekse hukuki açıdan sorun yaratabileceği endişesi AKP yönetimini bu metni geri çekmek zorunda bırakmış.
Evet… Güncel haber bu…
Sanırım bendenizi izleyen yada ülkemizdeki doğruları yazan yazarları izleyenler, her zaman söylediğimizi hatırlayacaklardır.
“Tarikatlar sadece alevi tarikat ve cemaatler dışında olarak tamamen Kürt kökenlidir.”
Ülkemizde, radikal islamın iktidar olmasında dış kaynakların da desteği ile en büyük çalışma buralarda yapılmış ve hala yapılagelmektedir.
Halkımızın, manevi duyguları istismar edilerek, kandırılıp-aldatılarak kendi cenahlarına çekilmekte ve bu şekilde bizi kendi içimizden vurmaktalar.
Bunu defalarca dile getirip anlattık.
Tarikat ve cemaatlerin elleri çok uzun ve ekonomik güçleri devasa.
Sözde şeriat adı altında yönetilen faşist İslam ülkelerinin de desteğinin yanı sıra bölgemizde çıkar hesabı yapan gelişmiş ülkelerinde desteği, bu şer odaklarını daha bir cüretkar ve pervasız hale getirdi.
Ülkemize gelen Arap liderleri artık devletin gösterdiği mekanlarda değil, tarikat şeyhlerinin seçtiği mekanlarda ağırlanıyorlar.
Bu geri çekilen yazıya gelince…
Bu ve benzeri pek çok yazı ve diğer çalışmalar bu şer yuvalarında hazırlanıyor.
Eeeee….
Buradaki, kraldan çok kralcılar bazen böyle hatalar yapıyor ve kendilerini ele veriyor.
Olay açık seçik ortada ama bakmayın siz.
Bu koca ülkede kaç kişi bu gerçeğin farkında…
Bu yazımı kaç kişi okuyacak, anlayacak ve toplumla paylaşacak.
Hele bu blog ortamında.
Darılmak yok. Gücenmek yok. İğneyi önce kendimize batıralım.
Basit bir futbol takımında bile, 11 kişinin hepsi görevlerini ancak yaptıkları takdirde maçı kazanma şansı vardır. Burada 1 tek kişi görevini aksatsa-üstüne düşeni yapmasa başarı beklemek hayaldir.
Bizler; “Artık dönülmez yola girdik. Bu ülkede kötü gidiş durdurulamaz” derken, gerçekte kinayemizin ne olduğu açıktır.
Her kimse o…
Her ne ise o…
Her nasılsa o…
Birgün bu ülkeyi kurtaracak. Bu ülkeye bir şeycikler olmaz. Kimse bir şey yapamaz.
Derler ya; “En son babalar duyar”… Bugün bir kez daha söylüyorum.
Bu kız iğfal edildi ve bekle yakında “torunu” kucağına alacaksın…
Ama duymamak için elinden geleni yapana ne denir…
Göreceğiz… Bakalım bu gayrimeşru çocuğa kimler sahip çıkacak…
Anasına (vatan) kimler sahip çıkacak…
Dostça kalınız.

Hiç yorum yok: